tsaheylu

(*bağ)  (*nöral bağlantı)

 

‘Yeniden Doğuş’u aradığından bihaber, gözünü açtığın günden beri amansız bir arayış içindesin. Gerçekte aradığın şeyin yerine, aradığını zannettiklerini koydun ve onlara nice sıfatlar taktın ve böylelikle aradığını dünyada bulabileceğine inandın.

 

‘Yeniden Doğuş’ burada, dünyada sandın.

 

Büyük savaş verdin, ben şahidim. Hayatta kalabilmek için, ayakta durabilmek için, istedikleri yönde değişebilmek için, tercih edilen olmak için, bağışlanmak için, sevilmek için...

 

Mutlu olabilmek için büyük savaş verdin. 

 

Kendini acımasızca eleştirdin, yargıladın, suçladın ve sonunda yalnız ve günahkar hissetmeyi başardın. Buna üzüleceğine; kendini, bu kollektif deliliğin bir parçası hissettiğin için bütüne ait olmak ile avuttun. Normalini unuttun, bu deliliğe normal der oldun. Dışarıda verdiğin mücadele yetmiyormuş gibi bir de içerideki kaos ile savaştın. 

 

Yorgun düştün.

 

Seni yaralayanları affetmek için uğraştın. Herkesi kendinden önde tuttun. Verdikçe alacağını sandın ancak kendinden verdikçe bu kuramın terse işleyeceğini anlamadın. Anlayamazdın çünkü görevinin anlamak değil öğrenmek olduğuna inandırıldın.

 

Bir an için dur ve beni dinle.

 

Sen, sadece bir beden olamayacak kadar büyüksün. İnan bana, sen hala yaratıldığın gibisin. Kim olduğun ile ilgili zihninde dolaşan senaryoların tümü sadece bir rüya ve rüyalar inançla desteklenmediği sürece yok olmaya mahkumdurlar.

 

Özgür olmak istiyorsan yanıldığını kabul etmelisin.

 

‘Yeniden Doğuş’u öğrenemeyeceğini, ona ancak öğrendiklerini geri öğrenerek ulaşabileceğini bilmelisin. İşte tam da bu yüzden bu inzivanın, sana yeni bilgiler ve inanışlar öğretmek ya da seni herhangi bir konuda ikna etmek gibi bir amacı yok.

 

Tek ihtiyacın, seni ‘o’na götürecek ve seni orada tutacak kuvvetli ‘bağ’lar ve ‘bağlantı’lar edinmek.

 

Oraya varmak ve orada kalmak için uyanmış olman, uyanabilmek için kabul etmiş olman, kabul edebilmen için inanmış olman, inanabilmek için hakikati görmüş olman ve görebilmek içinse deneyimlemiş olman gerek. Unutma, uyanışı sadece uyanarak anlayabilirsin.